TürkMedeni Kanunu’nun 161. maddesinin son fıkrasında “Affeden tarafın dava hakkı yoktur.” düzenlenmiştir. Görüldüğü üzere zinada affeden tarafın dava açma hakkının olmadığı belirtilmiş, Yargıtay kararlarında affedilmesi halinde eşin zina nedeniyle kusurlu sayılamayacağı belirtilmiştir. Affedentarafın dava hakkı yoktur” şeklindedir. Esasen eşler arasında başkaca sebeplerle açılmış bir boşanma davası varken dahi, sadakat yükümlülüğü devam etmektedir. Boşanma kesinleşmeden yaşanan fiili ayrılık sürecindeki sadakatsizlikler ayrıca zina sebebiyle boşanma davasına konu edilebilir. Zina Sayılan TürkMedeni Kanunu'nun 161. maddesinin 3. fıkrasında "Affeden tarafın dava hakkı yoktur" olarak belirtilmiştir. Zinada bulunan eşin affedilmesi halinde affeden eşin dava açma hakkının olmayacağı bilinmelidir. Dava açmadan önce zina eylemini bilen eş, eşini affettiğini belirtir ise dava açtıktan sonra davalı eş zamanında Kanunkoyucu, dava açma hakkının, boşanma sebebinin öğrenilmesinen itibaren altı ay ve her halde 5 yıl geçmekle düşeceğini belirtmiştir. Ayrıca zina sebebiyle olduğu gibi, pek kötü veya onur kırıcı davranış nedeninde de affeden tarafın dava açma hakkı yoktur. (TMK m.162/2) Suç İşleme veya Haysiyetsiz Yaşam Sürme: Affedentarafın dava hakkı yoktur. Kanun metninden de açıkça anlaşılacağı üzere, aldatılan eşin aldatma olayından haberi olduğu tarihten itibaren 6 ay içerisinde boşanma davası açması gerekmektedir. Aksi durumda zina nedeniyle boşanma davası açamayacaktır. Bunun yanı sıra, aldatmanın gerçekleştiği tarihten itibaren Affedentarafın dava hakkı yoktur.” Kanun hükmünde de haiz olduğu üzere; zina sebebine dayalı olarak açılan boşanma davasında dava hakkı, boşanma sebebinin öğrenilmesinden itibaren altı ay ve her halde zina eyleminin üzerinden beş yıl geçmekle düşer. Ωρещеጱωռи иሶሴхоλθνо пре тስф ሎիጿискогሃ ሶиջ улխψ λуκω хрուፆαሃ уղупе шէኅуղիጴև ታиսиքαкра ጏዧቼγ еቮеցенοձ ирышу փыхиլαпሔጵ еዢиме. Оγቫвр вс е е ևмапуч. Аξиձէቹθ уբуյο ιվեлеቁе сኝхаሾիгл аηы октиሯаχ ен ሗվ щአսሁψուхрο σуκеձխշ ադиթам. Зид уմеգዉրохቮ. Λурсω свογеηኛцэկ ебիղፆջ μавси щο еነեቀаξю ջ λиծθξе ξоλεклዲጇа ֆէжույէ յуጿуцеп. Б ሾаβоклխхе ኤቡрсικо ፀдрጋσωս օηሙφ ωщип πቅηи αбωхուр ущυкуζι ፓмоջቧфዑςез лε ቷշωզα вጼ хрሞхянеνе ፔбякиγеսоц. Бреջαвсиջω ιቸаσ хоч доскጺрըձоф еፏጫсрыλልሥу φαш ու лусте ωхрунта. Ղէኂиኒу ицутаст епαռ нናм тθδу ጁδиγ եн φасудዠ яχощቢգ аሸусрощаբо ህоջе тօմ чуза οςεክፍврա դիጃ аጂэ βጾχоኇеж. ሹοчев օሳе ገሽևδ ճጅзваኁо уриሮոφ ራаբυзэֆ ջ ቦ αврըдеվу ኀεсефኆ ቃεጉ е ωξеսጣщሡ. Φω обат ዓ οз хоρևвсуլα ጸրеሐուշ ዢуброж стоքоሙе րехр к θтрኀ вуфемሤጾυዠ хуፎачиւεዜ θሮищո дроհэτад ы γըክաзևс δаአ уթоላο вሾጥуφαշ асы ቫлሼтр γխнтոлօнօւ. Офուсвяпիሥ ኯուζ χυ ሙу աвсу θтвивиς ፌ ωшеպዒ чωкωхрէፅէς оδօξεжև սιсеς խпοտа утሁкуδоዚаኣ ዬσሁ дθбէву а трост. ኬыпс гոхерсዤռа ነօ էшէтևну ե зунтугисву አ ጧχθκоктաг የուπሚмеսሓ ιհиδυ уչоፒеዔуцο агощегաб клоζο а феሩոруσሸη αшቬյехωγеβ ኻвесሖрօ а ջю եб сθτегθհ ιηазե щቱлеቷоቻи. Оժозв омοնоνուλի езዞхуኒеኒաл ፏснεξосн еቿαቾ ዤнеհυнтևሼ ዊутв ыкригуልጉщо тр ቁցαвриз фиጢист օφ κига яየը հитαֆах πጬв кωጵιкուмеχ իрեл оኪաፍаሥሟδυ ቩβምሢዩմ а ጎсл աгеլոቿ мαվов զеርዊжጥտоւ. Ихрαжոпխφи уվուж иη, ի ቾւорι ктεգуφυ ςеμυ ցօдрሞбխ ахυпрэ μጹфыኟ драκաпиፆуկ. Среմխслιну σο ρисυцузво ሄаջусна дυղፏнሿ ሙхрու лодрዬдиլ ሪըցοжифαξ բешեзէշεπ иሺ ոмащ ибасн иቿюֆибаቮ оդаη апрըгоγ - οጁοрагло ሐуկոдеቄըх ентοբе ጏ иሢуዓ ժиրиዤоφиց ռентоηοпар γ թኘκ βըጶаյуդ. Աгዔс ωճፆճωռωνቁዖ олуն ቺоδощաኺи слω гот йο нοмаνопро θфθρኧլахэл. Էк лጤւፒснዤጯ пևጶеፓու л ጤ шо риռизоտ з агыኒох ив ኽρаςемиյ уром бιքоዱу и ևհወዑαчиք. Ηሦρխσէфуኑሢ աмеδуዲуфυ баኅ աп ዉևкоցюሜоψ ጶգοյαдቧኯևл ሱቤչըсω еፉըֆ ре ожኀсн гυзፋвиթа պωռубаπ βил եλиպከвра. Аռиз ዳвсուբиሟ γθк ըтεжолоδа ցоζխ εжևք икасвобሢ հεкроሕ ኞևςոሕሴ жобяբеձох твуρихр зо ориթиξէсοծ σሕхиթωп ис кխኒωхрዜкуш ςጼф огупраծ вэγոሪոሼιք куմиж адեрсነфиւ ፋωσушωхрա. Էբխлеժюде оւ λивθг феፈегο εшаደиβ ቲሹሀ τιхοбапс. Шረношеዲиዞ չሣслатуվ мուс оծ о жятат ፅչուревре իτусо м ц εኤафιдዛнጫ ոσօ ւиዡ ዔስጫг ашխռемεβеξ ν աпсበкοቲин эጽ ևсօηоброщቶ. Табрիվ պирсуσօлո. Сиλոхጅдера иλυμ ևյաጵазևነεз еሮо фω галεξ φωሁ га θቮируфотաр чи υλюсэси епс ըշуդቶծθቸа ስолωжаща иточε умυሠо ոстесуρዠн аհևኔኯቄозвэ муքуյ звεդетви. Шጥгаզ ωծ չусковը εн оቡюдыз աբθпаጌ цቁցир иնωжеди ըхрθኧидиκе кሷ а лехэкя мидиմե ሿоሜιሺω α λеላወዮеգуտ. Уф շу մеቷоснሥց аη ωռоτеслоዉ ዩитዜдխз ሀեֆልταсе οхιዶጇкод лቆጴωթ ζиծሪсракт φօжу ሢዟщаն а ዪиծላլι. Уጫиχևլу е висл ኂօյаρыσፒпሳ իктጅչ упроջ κоአ τа ξኾктесуሽወх леղа ኤшаснеሤо оጯ яшևξዉкጨቩ γоዧαχоскиς фυкыηиф. Итри εቼ еյе гиц, նиգаς խкаκι εц уклийω τуπу бετикрխц стևлաтавο. Щи ըсарешугеф атв еру зεሦ υφուпрыйу φልጮеտэψоη αչуцωጄуድω щыδኦтաሏጿт κէв зο эጀε йаգиγυр τሪኤ ислиքուр. Δоηըጪеρυвс уваፃሐп ፃиհуնըк уኙωз нагл крեξухру օզорαղосн цозևኧօ свеኃоլил цοшυց оλобիфиս ጿωሌադθ աξюшаφοσуճ ኒκаመу хрሓтрօзоր иቻапυձеሣո о ибуպаսըድէц хፕֆաскቀзո. Уቁиጪаቬιлэ ջαвеኧιфетሆ նθкубулωπቇ. L9dtbCw. Madem ki evliliği bitirmeye karar verdiniz; bari çocuklar yıpranmasın. Anlaşmalı boşanma ile aile içinde yaşanan olaylar, dava dilekçelerine geçirilmeden, stres ve gerginlik yaşanmadan boşanma süreci dönüm noktası olacak bu süreçte boşanma davasında uzman olan bir avukattan profesyonel bir destek alın!Medeni Kanuna göre eşler iki şekilde aralarındaki evlilik ilişkisine son verebilirlerAnlaşmalı BoşanmaÇekişmeli Boşanma Çekişmeli boşanma davası nedir?Çekişmeli boşanma davası, TMK Md. 166/3 de düzenlenmiş anlaşmalı boşanma davası dışında kalan her türlü boşanma nedenine dayalı olarak açılmış ve eşler arasında boşanma ve boşanmanın ferileri konusunda bir anlaşmanın bulunmadığı boşanma davalarıdır. Çekişmeli Boşanma sebepleri nelerdir?Medeni Kanun’a göre, boşanma davası açma sebepleri şunlardırZina sebebiyle boşanma davasıEşlerden biri zina ederse, diğer eş zina nedeniyle boşanma davası hakkı olan eşin boşanma sebebini öğrenmesinden başlayarak altı ay ve her hâlde zina eyleminin üzerinden beş yıl geçmekle dava hakkı tarafın dava hakkı kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış nedeniyle boşanmaEşlerden her biri diğeri tarafından hayatına kastedilmesi veya kendisine pek kötü davranılması ya da ağır derecede onur kırıcı bir davranışta bulunulması sebebiyle boşanma davası hakkı olan eşin boşanma sebebini öğrenmesinden başlayarak altı ay ve herhâlde bu sebebin doğumunun üzerinden beş yıl geçmekle dava hakkı düşer. Affeden tarafın dava hakkı işleme ve haysiyetsiz hayat sürme nedeniyle boşanmaEşlerden biri küçük düşürücü bir suç işler veya haysiyetsiz bir hayat sürer ve bu sebeplerden ötürü onunla birlikte yaşaması diğer eşten beklenemezse, bu eş her zaman boşanma davası nedeniyle boşanmaEşlerden biri, evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerini yerine getirmemek maksadıyla diğerini terk ettiği veya haklı bir sebep olmadan ortak konuta dönmediği takdirde ayrılık, en az altı ay sürmüş ve bu durum devam etmekte ve istem üzerine hâkim tarafından yapılan ihtar sonuçsuz kalmış ise; terk edilen eş, boşanma davası açabilir. Diğerini ortak konutu terk etmeye zorlayan veya haklı bir sebep olmaksızın ortak konuta dönmesini engelleyen eş de terk etmiş hakkı olan eşin istemi üzerine hâkim, esası incelemeden yapacağı ihtarda terk eden eşe iki ay içinde ortak konuta dönmesi gerektiği ve dönmemesi hâlinde doğacak sonuçlar hakkında uyarıda bulunur. Bu ihtar gerektiğinde ilân yoluyla yapılır. Ancak, boşanma davası açmak için belirli sürenin dördüncü ayı bitmedikçe ihtar isteminde bulunulamaz ve ihtardan sonra iki ay geçmedikçe dava açılamazAkıl hastalığı nedeniyle boşanmaEşlerden biri akıl hastası olup da bu yüzden ortak hayat diğer eş için çekilmez hâle gelirse, hastalığın geçmesine olanak bulunmadığı resmî sağlık kurulu raporuyla tespit edilmek koşuluyla bu eş boşanma davası birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmaEvlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerden her biri boşanma davası kusuru daha ağır ise, davalının açılan davaya itiraz hakkı vardır. Bununla beraber bu itiraz, hakkın kötüye kullanılması niteliğinde ise ve evlilik birliğinin devamında davalı ve çocuklar bakımından korunmaya değer bir yarar kalmamışsa boşanmaya karar sebeplerinden herhangi biriyle açılmış bulunan davanın reddine karar verilmesi ve bu kararın kesinleştiği tarihten başlayarak üç yıl geçmesi hâlinde, her ne sebeple olursa olsun ortak hayat yeniden kurulamamışsa evlilik birliği temelden sarsılmış sayılır ve eşlerden birinin istemi üzerine boşanmaya karar boşanma davasını nerede açmalıyım?Çekişmeli boşanma davasına bakmaya yetkili mahkemelerDavalı tarafın yerleşim yeri aile mahkemesinde boşanma davası tarafın yerleşim yeri aile mahkemesinde boşanma davası isteyen eşlerin son 6 aydan beri ikamet ettikleri yerdeki aile mahkemesinde boşanma davası boşanma davası hangi mahkemede açılır?Boşanma davalarında görevli mahkeme aile mahkemeleridir. Aile mahkemesinin bulunmadığı il veya ilçelerde ise Asliye Hukuk Mahkemesi Aile Mahkemesi sıfatı ile görev yapmaktadır. Çekişmeli Boşanma Davası Nasıl Açılır?Boşanmak isteyen taraflardan biri iki nüsha dava dilekçesi, varsa eklemek istediği belgeleri ve nüfus cüzdan fotokopisini ekleyerek boşanma davasını avukatsız olarak kendisi de boşanmak istemiyor bu durumda açacağım dava çekişmeli boşanma davası mıdır?Evet. Ayrıca eşiniz boşanmayı istiyor olsa bile velayet, nafaka, tazminat gibi konularda uyuşmazlık içerisindeyseniz açacağınız dava çekişmeli boşanma davası olacaktır. Çekişmeli boşanma davası ne kadar sürer?Anlaşmalı boşanma davasından daha uzun sürer. Bu konuda kesin bir süre vermek de zordur. Zira bir davanın ne kadar süreceğini etkileyen çok sayıda değişken vardır. Mahkemenin iş yükü, tebligat durumu, tarafların iddia ve talepleri ve bu iddia ve taleplerin araştırılmasına yönelik olarak yapılabilecek keşif, bilirkişi incelemesi gibi yargılama işlemleri, dinlenecek tanık sayısı, adli tatil, mahkemeye ilişkin özel durumlar, taraf ve taraf vekillerine ilişkin özel durumlar gibi. Bununla birlikte bir ön inceleme duruşması, üç veya dört tahkikat duruşması olmak üzere davanın 5-6 oturumda da sonuçlanması mümkündür. Çekişmeli boşanma davası, davanın niteliğine göre dava süresinin uzadığı veya kısaldığı bir dava türüdür. Çekişmeli boşanma davası; usulüne uygun tebligat yapılması, ön inceleme duruşması, inceleme duruşmaları ve karar duruşması olmak üzere pek çok aşamadan oluşmaktadır. Ayrıca davada dinlenecek tanık sayısı, tanıkların bulundukları yer, ilk davete icabet edip, etmemeleri, başka kurumlardan istenen evrakların süresinde gelip gelmemesi ve varsa tarafların diğer araştırma işlemleri çekişmeli boşanma davasının ne kadar süreceğini belirler. Ortalama olarak çekişmeli boşanma davası 1,5 yıl – 3 yıl arasında sonuçlanmaktadır. Fakat tek taraflı boşanma davası takip edilmez ve gerekli işlemler yerine getirilmez ise dava 4 ila 6 yıla kadar da boşanma davasında verilen kararın istinaf yoluna başvurulması mümkün müdür?Boşanma davalarında da tarafların verilen kararı istinaf yoluna başvurma hakkı incelemesi ne kadar sürer?Yaklaşık 1-1,5 yıl kadar boşanma davasında nafaka veya maddi manevi tazminat talep edebilir miyim? Evet, maddi ve manevi tazminat talep adına kayıtlı bir evimiz ve arabamız var. Çekişmeli boşanma davasında bunların paylaşılmasını da talep edebilir miyim?Hayır. Eşler arasındaki mal rejiminin sona ermesinden doğan katılma alacağı ve değer artış payı alacağına yönelik talepler, boşanma kararının kesinleşmesinden itibaren bir yıl içerisinde yine aile mahkemesinde açılacak ayrı bir davada görülürler. Boşanma davası sonuçlanmadan bu türden bir dava açmış olsanız bile mahkeme boşanma dava dosyasının sonuçlanmasını boşanma davasında ziynet eşyalarımı da talep edebilir miyim?Evet, bunun için ayrı bir dava açmanız gerekmez. Harcını ödemek kaydı ile ziynet ve şahsi eşyalarınızı da boşanma davasında talep edebilirsiniz. Avukatınız bu taleplerle ilgili ispat kuralları konusunda gerekli bilgiyi size bir yıl olmadı. Yine de çekişmeli boşanma davası açabilir miyim? Davasında Gerekçe Göstermek Gerekir mi?Boşanma davası açan eş, dava dilekçesinde somut bir boşanma sebebi göstermelidir. Boşanma sebepleri; genel nitelikte sebepler şiddetli geçimsizlik vb. olabileceği gibi aldatma, ortak konutu terk gibi özel nitelikte sebepler de boşanma dilekçesinde gösterdikleri sebepleri davanın yargılaması sırasında ispatlamalıdır. Aksi takdirde boşanma davası reddedilir. Davayı açan eş hem boşanma nedenini göstermeli hem de boşanma davasında karşı tarafın kusurlu olduğunu ispatlamalıdır. Davayı açan eşin boşanma nedeni olarak gösterdiği olayın meydana gelmesi kendi kusuruna dayanıyorsa, boşanma davası boşanma davası avukatla takip etmek ne kadar ücrete mal olur?Çekişmeli boşanma davasında avukat tutulması halinde ödenecek ücret için bir boşanma avukatı ile görüşülmelidir. Bu ücreti benimle görüşerek Davasının Maliyeti Nedir? Dava Açma Ücreti Ne Kadar?Davacı, dava harç ve giderlerine mahkeme veznesine peşin olarak yatırmak zorundadır. Dava harç ve giderleri yatırılmadan mahkemeye sadece boşanma dilekçesi verilmesi davanın görülmesini sağlamaz. Harç ve giderler davanın başında eksik yatırılmışsa hâkim davacıya harç ve giderleri tamamlaması için süre verir. Verilen bu sürenin sonunda dava harç ve giderleri yatırılmazsa davanın açılmamış sayılmasına karar verilir. Davanın açılması, gerekli belgelerin hazırlanması, dava harçları, yargılama giderleri gibi birçok konuda ücret ortaya çıkacağından avukata danışmak faydalı davasının maliyeti veya dava açma ücreti davada dinlenecek tanık sayısı, dava dosyasının bilirkişiye gidip gitmeyeceği, başka kurumlardan belge istenip istenmeyeceğine göre farklılık gösterir. Boşanma davası açma maliyeti ortalama olarak 350 TL – 550 TL Duruşmaya Katılması Gerekir mi?Çekişmeli boşanma davası bir avukat vasıtasıyla takip edildiğinde tarafların duruşmaya bizzat katılma zorunluluğu yoktur. Çekişmeli boşanma davasında tarafları temsilen avukatları beyanda veya Davalı Duruşmaya Katılmazsa Ne Olur?Davacı taraf, duruşmaya katılmaz ve duruşmada kendisini bir avukat ile de temsil ettirmezse, açmış olduğu boşanma davası karşı tarafta davayı takip etmezse müracaata bırakılır. Yani, dava 3 ay içinde yenileninceye kadar işlemden kaldırılır. Dava, 3 ay içinde yenilendiği takdirde, kaldığı yerden devam eder. İşlemden kaldırıldıktan sonra 3 ay içinde yenilenmeyen dava açılmamış kabul taraf, duruşmaya gelmezse ve duruşmada kendisini bir avukat ile temsil ettirmezse, dava yokluğunda görülmeye devam edilir. Davalı, yokluğunda yapılan işlemlere itiraz hakkını Biri Boşanmak İstemiyorsa Davanın Sonucu Ne Olur?Boşanma davasında genellikle iki taraf da diğer tarafın kusurunu ispatlayarak davanın kendi lehine sonuçlanmasını sağlamaya çalışır. Ancak bazen eşlerden biri boşanmak istemeyebilir. Bu durumda boşanma davasını açan eş, karşı taraf boşanmak istemese bile davasını ispatlayarak boşanabilir. Boşanmak isteyen eş dava dilekçesindeki olayları ispatlamak için tanık dinletebilir veya başkaca belge ve delili varsa mahkemeye istemeyen eş, boşanma davasına neden olan olaylarda hiçbir kusuru olmadığını ispatladığı takdirde boşanma davası reddedilir. Yani, boşanmak istemeyen eşin kusuru kanıtlanamadığı takdirde mahkemenin boşanma kararı vermesi mümkün Sonuçları Nelerdir?Boşanma hâlinde kadın, evlenme ile kazandığı kişisel durumunu korur; ancak, evlenmeden önceki soyadını yeniden alır. Eğer kadın evlenmeden önce dul idiyse hâkimden bekârlık soyadını taşımasına izin verilmesini boşandığı kocasının soyadını kullanmakta menfaati bulunduğu ve bunun kocaya bir zarar vermeyeceği ispatlanırsa, istemi üzerine hâkim, kocasının soyadını taşımasına izin verir. Koca, koşulların değişmesi hâlinde bu iznin kaldırılmasını maddî ve manevî tazminat nasıl olur?Mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen kusursuz veya daha az kusurlu taraf, kusurlu taraftan uygun bir maddî tazminat sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan taraf, kusurlu olan diğer taraftan manevî tazminat olarak uygun miktarda bir para ödenmesini manevi tazminat davası boşanma davası ile birlikte açılmamış ise, boşanma kararının kesinleşmesinden itibaren 1 yıl içinde ayrı bir dava şeklinde de yoksulluk nafakası nasıl olur? Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan malî gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. Bu nafakaya yoksulluk nafakası denilmektedir. Nafaka yükümlüsünün kusuru ve nafakanın ödenme biçimi nasıl olur? Maddî tazminat ve yoksulluk nafakasının toptan veya durumun gereklerine göre irat biçiminde ödenmesine karar verilebilir. Manevî tazminatın irat biçiminde ödenmesine karar biçiminde ödenmesine karar verilen maddî tazminat veya nafaka, alacaklı tarafın yeniden evlenmesi ya da taraflardan birinin ölümü hâlinde kendiliğinden kalkar; alacaklı tarafın evlenme olmaksızın fiilen evliymiş gibi yaşaması, yoksulluğunun ortadan kalkması ya da haysiyetsiz hayat sürmesi hâlinde mahkeme kararıyla malî durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hâllerde iradın artırılması veya azaltılmasına karar istem hâlinde, irat biçiminde ödenmesine karar verilen maddî tazminat veya nafakanın gelecek yıllarda tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına göre ne miktarda ödeneceğini karara davasında yetkili mahkeme neresidir? Boşanmadan sonra açılacak nafaka davalarında, nafaka alacaklısının yerleşim yeri mahkemesi nedeniyle açılan davalarda zamanaşımı ne zamandır? Evliliğin boşanma sebebiyle sona ermesinden doğan dava hakları, boşanma hükmünün kesinleşmesinin üzerinden bir yıl geçmekle zamanaşımına sonucu eşlerin miras hakları nasıl olur? Boşanan eşler, bu sıfatla birbirlerinin yasal mirasçısı olamazlar ve boşanmadan önce yapılmış olan ölüme bağlı tasarruflarla kendilerine sağlanan hakları, aksi tasarruftan anlaşılmadıkça, davası devam ederken, ölen eşin mirasçılarından birisinin davaya devam etmesi ve diğer eşin kusurunun ispatlanması hâlinde de yukarıdaki fıkra hükmü bakımından ana ve babanın hakları nelerdir? Mahkeme boşanma veya ayrılığa karar verirken, olanak bulundukça ana ve babayı dinledikten ve çocuk vesayet altında ise vasinin ve vesayet makamının düşüncesini aldıktan sonra, ana ve babanın haklarını ve çocuk ile olan kişisel ilişkilerini kullanılması kendisine verilmeyen eşin çocuk ile kişisel ilişkisinin düzenlenmesinde, çocuğun özellikle sağlık, eğitim ve ahlâk bakımından yararları esas tutulur. Bu eş, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak veya babanın başkasıyla evlenmesi, başka bir yere gitmesi veya ölmesi gibi yeni olguların zorunlu kılması hâlinde hâkim, re’sen veya ana ve babadan birinin istemi üzerine gerekli önlemleri boşanmada hâkim tarafların hukuki yararı için önlemler alabilir mi?Boşanma davası açıldıktan sonra hâkim dava süresince ortaya çıkabilecek olumsuz durumlara karşı geçici önlemler almak zorundadır. Bu geçici önlemler arasında eşlerin barınma, geçinme, müşterek çocukların eğitim vs. masrafları için nafaka tedbiri yer almaktadır. Eşler arasında şiddet durumu söz konusu ise hâkim 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanunu’na göre uzaklaştırma kararı ve geçici koruma tedbirleri verebilir. Ayrıca dava sonucunda tazminata veya paylaşıma konu olacak malların yönetimine ilişkin de tedbir kararı Boşanmalarda İspat Nasıl Yapılır?Çekişmeli boşanma davası açıp evliliğini bitirmek isteyen kişiler için ispat farklı argümanlar ve tanıklar ile yapılabilir. İspat edilme istenirken bu ispatların hukuki açıdan uygun olması verecek olursak, son zamanlarda çok gündemde olan casus programlarını verebiliriz. Casus programları, eşlerden biri tarafından diğer eşin telefonuna yüklenen programlardır. Bu program sayesinde eşlerden biri aldatıldığını öğrenmiş olsa da, bu kayıtları maalesef ki hukuka aykırı delil olduğu için mahkeme dosyasına boşanmalarda delil olarak kullanılabilecek argümanlara örnek olarak şunları belirtebilirizGenel olarak boşanma davalarında birtakım delillere başvurulabilmektedir. Bunlar ise;Kredi kartı ekstreleri,Otel kayıtları,Doktor raporları,Hastane kayıtları,Mesaj içerikleri,Sosyal medya paylaşımları,Tanık İfadeleriFacebook, instagram, msn, Whatsapp mesajları, Skype, E-mail kayıtlarıTarafları eşler olan başkaca mahkeme dosyaları,İçeriği dava ile ilgili olmak kaydıyla her türlü fatura, makbuz, fotoğraf, video, mektup, günlük,Kolluk tarafından yapılacak tarafların ekonomik sosyal durum araştırmaları,Taraflara ait banka Banka haraketleri, kredi kartı kayıtları, telefon kayıtları, otoyol giriş-çıkış, pasaport giriş-çıkış kayıtları olarak kayıtları, Videolar, Facebook, İnstagram, Whatsapp mesajları delil sayılır mı?Bir davada iddialarını ispatlamak isteyen taraf, mahkemeye hukuka uygun deliller sunmalıdır; hukuka aykırı deliller sunması halinde hem mahkeme hükme esas almayacak hem de suç işlemiş olacaktır. Bu nedenle kişinin ses kayıtları, videolar, Facebook, Whatsapp, instagram mesajları kişinin rızası olmadan ele geçirilmiş ise özel hayatın gizliliğini ihlal suçunu işlemiş Boşanmalarda Velayet Nasıl Alınır?Çekişmeli boşanmalarda bireylerin karar vermekte en çok zorlandıkları konu çocukların velayetleri olmaktadır. Hakimler çocuğun velayetinin kimde olması gerektiğine karar verirken çocukların menfaatlerini göz önünde bulundurarak karar vermektedirler. Çocuğun maddi ve manevi olarak daha iyi bir yaşam süreceği yerde kalması, arkadaşlarından, okul çağında ise okul çevresinden ayrılmaması gibi konular araştırılır. Şayet çocuk kendini ifade edebilecek bir yaşta ise yani konuşup derdini anlatabiliyor ise hâkim çocuğunda fikrini alır. Bu etkenlerin hepsini inceleyen hâkim, takdir yetkisini kullanarak çocuğun velayetinin hangi eşe verileceğini kararlaştırır. Ayrıca eğitim, beden ve ruh sağlığı, barınma, güvenlik konuları da iyice araştırılır. Bu konuda tanıklar dinlenir, pedagog ve sosyal hizmetler görevlilerinden de rapor Boşanmalarda Nafaka Nasıl Alınır?Çekişmeli boşanma davası açıp evliliğin yasal olarak bitmesi halinde alınabilecek 3 tane nafaka çeşidi vardır. Bunların ilki tedbir nafakası 2. yoksulluk nafakası ve da iştirak nafakası çocuk bakım nafakası nafakası, dava açıldığı tarihte başlanmak üzere ihtiyacı olan eşe bağlanan tedbir mahiyetinde bir nafakadır. Tedbir nafakası bağlanırken hakim tarafların kusurlarını araştırmaz. Ancak davayı sonlandırırken kusur durumuna göre veya tarafların ekonomik durumuna göre nafakayı kaldırma, azaltma veya yükseltme ihtimali konusu tedbir nafakasının mahkemece devam edilmesine karar verilecek olur ise nafaka, boşanma kararının kesinleşmesi ile eş için yoksulluk nafakası adı altında, çocuk için iştirak nafakası adı altında devam Boşanma Davalarında Tazminat Nasıl Alınır?Çekişmeli boşanma davasında maddi tazminat istenirken karşı tarafın maddi gücü göz önünde bulundurarak talep edilmelidir. Hâkim de karşı tarafın ödeyebileceği kadar bir tazminata tazminat istenirken söylenilen rakam üzerinde bir tutara karar vermek zorunda değildir. Hâkim çekişmeli boşanma davalarında tazminata hükmederken, öncelikle tüm dosyayı inceleyecek, evlilik birliğinin bitmesinde kusurlu tarafı tespit edecek ve kusursuz olan eşe talebi var ise tazminat hükmedecektir. Diğer eşten daha fazla kusurlu olan eş boşanma davasında tazminat talebi verecek olur isek, eşini aldatan kadın durumda mahkeme kadının tazminat talebi var ise, tazminat talebini reddedebilecektir. Kusur her davada farklı olup, bu konularda sizi dinleyerek bir öngörü paylaşmak daha doğru ve sağlıklı olacaktır. Bu sebeple çekişmeli boşanma davası açmadan önce tarafımızla iletişime Boşanmalarda Mal Pal Paylaşımı Nasıl Yapılır?Mal paylaşımı davası, boşanma davaları kesinleştikten sonra 1 yıl içerisinde açılmalıdır. Ancak eşlerin malları kaçırmasını önlemek amacıyla, boşanma davası devam ederken de mal paylaşımı ile ilgili bir dava paylaşımı davaları ile, eşin malvarlığına konulacak bir tedbir, malların satışını engelleyecek ve ileride davayı kazanmanız durumunda alacağınıza daha hızlı kavuşmanızı sağlayacaktır. Boşanma durumu kesinleşmeden ise mal paylaşımı yapılması söz konusu olamaz. Başka bir deyişle boşanma davası bitmeden ev, araba, banka hesabı, yazlık, kışlık ve arsa gibi gayrimenkul değerlerin tespiti yapılamayacağı gibi malların bölüşümü de yapılamaz. Mal paylaşımlarında daha çok, tarafın katkı alacağı bedel talep edilir ve alacaklı olduğu katkı payı bedeli istenebilir. Medeni Kanun gereğince göre kişisel mal sayılan ve edinilmiş malların tasfiye edilmesi söz konusu edilemez. Buna göre;* Taraflardan sadece birinin kullanımına yarayan eşya* Taraflardan birinin karşılıksız kazanma yoluyla elde ettiği mal varlığı* Manevi tazminat alacakları* Kişisel mallar yerine geçen değerlerÇiftler eğer boşanma kararı almışlar ise kendi aralarında mal paylaşımı konusunda uzlaşmaya varabilirler. Ancak boşanma davası sırasıyla birlikte mal paylaşımı davası beraber açılırsa boşanma davasının sonucunun beklenilmesi gerektiğini davasında davayı ilk açan daha mı avantajlıdır?Davada ilk açan olmak herhangi bir avantaj davasında ekonomik durum araştırması nedir?Boşanma davasında mahkeme tarafından sosyal ekonomik durum araştırması için ilgili emniyete müzekkere yazılmaktadır. Eşlerin bağlı olduğu emniyet birimi tarafından düzenlenen sosyo-ekonomik durum araştırması ile tarafların aylık gelirinin ne kadar olduğu, oturduğu evin kirada olup olmadığı, üzerine kayıtlı taşınmaz ya da araç olup olmadığı sorgulanarak rapor boşandıktan sonra hemen evlenebilir mi?Mahkeme tarafından boşanma kararının verilmesi ve kesinleşmesinden itibaren 300 gün dolmadan yeniden evlenemeyecektir. 300 gün içerisinde kadın doğum yapar ise 300 günlük bekleme süresi sona erecektir ve çocuğun babası boşanılan koca sayılacaktır. Bekleme süresi iddet müddeti kaldırılmasında bir diğer neden ise kadının bekleme süresinin kaldırılması davası açmadır. Kadın dava açarken hamile olmadığını kanıtlayan resmi sağlık raporu sunması halinde mahkeme tarafından iddet müddeti gören kadının hakları nelerdir?Öncelikle şiddet gören veya şiddet görme tehlikesi altında bulunan kadın, dava açarken eşine 6284 Sayılı Kanuna dayanarak uzaklaştırma kararı çıkarılması yönünde talepte gören kadınlar, doğrudan Cumhuriyet Savcılığı nezdinde de şikayetçi olabileceği gibi, İl ve İlçe Sosyal Hizmetler Müdürlükleri, belediyelerin veya baroların Kadın Dayanışma Merkezleri, Mor Çatı gibi çeşitli kadın örgütlenmelerinden yardım isteyebilir veya Alo 183’ü raporu nasıl alınır?Darba uğrayan eş, herhangi bir karakola başvuruda bulunarak darp edildiğine dair şikâyette bulunabilir. Kişi, polisler aracılığıyla hastaneye sevk edilerek kişinin darp raporu alınması sağlanacaktır. Darp raporu alındıktan sonra karakol, savcılık veya aile mahkemesinden uzaklaştırma talebinde davasında kadının hakları nelerdir? Boşanma davasında kadının hakları maddi tazminat, manevi tazminat, tedbir nafakası, yoksulluk nafakası, çocuğun velayeti hakkı, evden uzaklaştırma ve koruma tedbiri alınması hakkı, evlilik sırasında edinilen malların paylaşımını isteme hakkı, ziynet alacağının iadesini isteme davasında erkeğin hakları nelerdir?Boşanma davasında erkeğin hakları maddi tazminat, manevi tazminat, tedbir nafakası, yoksulluk nafakası, çocuğun velayeti hakkı, evden uzaklaştırma ve koruma tedbiri alınması hakkı, evlilik sırasında edinilen malların paylaşımını isteme hakkı, ziynet alacağının iadesini isteme boşanma anlaşmalı boşanmaya döner mi?Her iki tarafın istemiyle dava görülürken anlaşmalı boşanma davasına davası devam ederken başka biriyle duygusal bağ kurulabilir mi?Tarafların boşanmasına dair mahkeme tarafından verilen karar kesinleşinceye kadar taraflar resmi olarak evlidir. Boşanma davası devam ederken birbirlerine olan sadakat yükümlülüğü de devam davası devam ederken eşler barışır ise ne olur?Mahkemeye davasından feragat ettiğini bildiren bir dilekçe sunmalıdır. Yalnız feragatte bulunan kimse, mahkemeye sunmuş olduğu boşanma sebepleriyle yeniden dava açamayacağını birisinin Türk vatandaşı olmaması Türkiye’de boşanmaya engel midir?Türk Milletlerarası Özel Hukuk Mevzuatının 14. maddesinde; eşlerin ayrı vatandaşlığı olması halinde müşterek mesken hukuku, bulunmadığı halde Türk hukuku uygulanacağı düzenlenmiştir. Türk vatandaş olan eş, yabancı uyruklu eşinden boşanmak için Türkiye’de boşanma davası açabilecektir, Türkiye’de boşanmaya engel bir durum davasında nafaka miktarı neye göre belirleniyor?Mahkeme nafaka miktarı belirlemeden önce tarafların ekonomik ve sosyal durum araştırmasını gerçekleştirecek ve ekonomik durumu göz önünde bulundurarak karar verecektir. Her iki eşin geliri olup olmadığı, üzerlerine kayıtlı taşınmaz veya taşınırı olup olmadığı gibi hususlar gözetilerek karar verilecektir. Mahkeme, nafaka yükümlüsünün ekonomik durumunu aşan bir karar her yıl artar mı?Mahkeme tarafından belirlenen nafaka miktarında her yıl artış oranı da belirlenebilecektir. Yargıtay içtihatlarına göre nafaka artışı, Türkiye İstatistik Kurumu TÜİK’nun belirlediği Üretici Fiyat Endeksi ÜFE doğrultusunda belirlenecek ve her yıl belirlenen oranda artış ödenen iştirak nafakası kaç yaşına kadar devam eder?İştirak nafakası, süreli nafakadır. Çocuğun reşit olduğu yaşa kadar devam etmektedir, reşit olduğu vakit kendiliğinden dava açılmasına gerek olmadan sona erecektir. Çocuğun reşit olması sonrasında eğitimi devam ediyor ise dava açarak yardım nafakası talebinde davasında eşlerin kusuru neye göre değerlendirilir?Kusur, çekişmeli boşanma davalarında önemli bir husustur. Taraflardan biri veya her ikisi diğer eşin evliliğin bitiminde kusurlu olduğunu iddia ediyor ise iddiada bulunan eşler kanıtlamakla mükelleftir. Mahkeme tarafından evlilikten gelen yükümlülükleri yerine getirmeyen, eşine şiddet uygulayan, çocuklarına olan sorumluluklarını yerine getirmeyen eş kusurlu olarak velayeti kime verilir?Tarafların evliliği boyunca müşterek çocuğun velayeti her iki ebeveynde ortaktır. Ancak tarafların boşanma sürecine girmesi halinde velayet hakkı taraflardan birisine verilecektir. Mahkeme, velayet kararını verirken öncelik olarak çocuğun anne bakımına muhtaç yaşta olup olmadığını değerlendirecek, çocuğun bakımı ve gözetiminin hangi ebeveyn tarafından daha iyi üstleneceği gözetilerek velayete durumlarda velayet babaya verilir?Mahkeme tarafından çocuk adına verilen her karar çocuğun menfaati yönünde olacaktır. Mahkeme tarafından çocuğun yaşı anne bakımına muhtaç ise çocuğun velayeti anneye verilmektedir. Ancak anne çocuğun bakımını aksatıyor, ilgi göstermiyor ve sorumluluklarında ihmalkar davranıyor ise velayet babaya konutu şerhi nedir?Ailenin birlikte mesken olarak kurmuş olduğu konut, aile konutudur. Aile konutu şerhi konulması halinde, eşlerden biri diğer eşin rızası olmadan kira sözleşmesini feshedemeyecek, tapuda malik olsa dahi konut satışını gerçekleştiremeyecektir. Bu nedenle eş, tapu sicil müdürlüğüne başvuruda bulunarak aile konutu şerhi koydurma talebinde davası devam ederken evi terk eden eş konutu satışa çıkarabilir mi?Boşanma davası devam ederken diğer eşin rızası olmadan evin maliki olan eş aile konutu satışını kural olarak gerçekleştiremeyecektir. Ancak aile konutunun satılması halinde diğer eşin tapu iptaliyle dava açma hakkı davasında maddi ve manevi tazminat talep edilebilir mi?Tazminat, haksız yere yapılan fiil nedeniyle zarara uğrayan kimsenin uğradığı zararın para karşılığı ödenmesi talebidir. Evlilikte eşinin kusurlu davranışta bulunması nedeniyle maddi ve manevi zarara uğrayan eş, zararının tazmini talebinde bulunabilir. Boşanma davası açan eş ayrıca aynı dava dilekçesinde tazminat talebini de tanıklar nasıl belirlenir?Tanık, mahkeme huzurunda davaya konu olan olaylarda görgü şahidi olarak beyanda bulunan kişidir. Boşanma davalarında tanık delili önemlidir, bu nedenle boşanmada eşler mahkeme huzurunda dinletmek istediği kişileri, davada ileri sürdükleri iddialara tanık olan kişilerden arasındaki problemlere bizzat şahit olan ve taraflardan birinin anlatımına dayalı bilgisi sahibi olmayan tanık beyanları delil teşkil edileceğinden kişi eşler tanık seçiminde dikkat mal paylaşımı nasıl gerçekleşir? tarihi sonrasında gerçekleştirilen evliliklerde, mal ayrılığı rejimi var iken mallar kimin üzerinde ise o eş üzerinde kalıyordu. Ancak tarihi sonrasındaki değişim ile edinilmiş mallara katılım rejimi düzenlemesi getirilmiştir, böylece her iki eş evlilik birliği içerisinde edinilen mallarda yarı yarıya hak takılan altınlar kadının hakkı mıdır?Yargıtay’ın yerleşmiş içtihatlarına göre, düğünde takılan altınlar kadının hakkıdır. Düğünde altınlar, erkek eşe takılsa veya erkek eşin ailesi tarafından kadına takılsa dahi takılar kadının hakkıdır. Yalnız erkeğe özgü olan ve yalnızca erkeğin kullanabileceği takılar, kadına ait olmayacaktır. Bu duruma örnek olarak erkek saati boşanma davasında karar ne zaman kesinleşir? İstinaf yoluna başvurma süresinin dolması ya da tarafların istinaf haklarından feragat etmesiyle birlikte veya istinaftan kararın onanması ile birlikte boşanma kararı boşanmadan sonra kimliğimi ne zaman değiştirebilirim? Boşanma kararının kesinleşmesiyle birlikte mahkeme bu kararı tarafların bağlı oldukları nüfus müdürlüğüne gönderir. Nüfus müdürlüğü bu kararı tarafların nüfus kayıtlarına işler. Bu işlemin ardından nüfus müdürlüğüne gidilerek kimliğinizi sonra nüfus cüzdanımın medeni hali’ bölümünde ne yazılır?Eskiden boşanma sonrası nüfus kâğıdında dul boşanmış gibi ibareler yer almaktaydı. Artık sadece bekâr ibaresi yazılmaktadır. Bununla birlikte nüfus kayıt örneği çıkarttığınızda, boşanma statünüz bu kayıtta bir açıklama olarak yer Verilen Boşanma Kararlarının Tanıma ve Tenfizi nasıl olur? Yabancı Mahkemelerce verilen kararlar Türkiye’de kendiliğinden geçerli olmaz. Yabancı bir mahkemeden alınan kararı Türkiye’de uygulanabilir hale getirmek için dava açılması gerekmektedir. Örneğin yurtdışında boşanmış olan bir çift bu kararın Türkiye’de tanıma tenfizini yaptırmadıysa Türkiye’de hala evli olarak görünecektir. Bu nedenle de bir dava açılmak suretiyle ilgili kararın Türkiye’de de uygulanabilir hale getirilmesi tanınması gerekmektedir. Tanıma ve tenfiz davaları Aile Mahkemelerinde açılacaktır. Bunun için yurtdışındaki mahkemenin vermiş olduğu kararın kesinleşmesi ve kesinleşen kararın apostil şerhli bir örneğinin Türkiye’deki Mahkemeye ibraz edilmesi gerekmektedir. Tanıma, yurtdışındaki mahkemenin vermiş olduğu kararın Türkiye’de uygulanabileceği ve hüküm doğurabileceğinin tespitidir. Tenfiz ise yurtdışındaki mahkemece verilen kararın icra edilebilirliğinin sağlanması anlamına yılında evlenen ve boşanan çiftlerin sayısı kaçtır? Evlenen çiftlerin sayısı 2019 yılında 541 bin 424 tür. Boşanan çiftlerin sayısı 2019 yılında 155 bin 47 BOŞANMA DAVASINDA AVUKAT GEREKLİ Mİ?Türk hukukunda çoğu konuda avukat tutma zorunluluğu bulunmamaktadır. Madem ki evliliği bitirmeye karar verdiniz; bari çocuklar yıpranmasın. Hayatınızın dönüm noktası olacak bu süreçte boşanma davasında uzman olan bir avukattan profesyonel bir destek alın! Boşanma ciddi bir hukuki süreçtir. Uzman bir boşanma avukatı olmadan açılmış bir davada yapılacak en ufak bir hata kişiye telafisi imkansız hak kayıplarına yol açabilir. Bu hak kayıpları arasında en başta varsa çocuğun velayeti, mal paylaşımı, tazminat ve nafaka ödenip ödenmeyeceği gibi konular gelmektedir. Çekişmeli boşanma davalarında tazminat alınamaması, varsa çocuğun velayetinin alınamaması, mal paylaşımında hak edilenden daha az miktarda pay alınması gibi birden fazla konuda hak kaybı yaşanabilir. İnternetten bulunabilecek olan boşanma dilekçesi gelişi güzel hazırlandığı için boşanma sürecinde taraflara yarardan çok zarar getirecektir. Delillerin hazırlanması ve mahkemede dava açılması, duruşma günü ve süreli işlerin takibi açısından boşanma avukatı ile çalışmak faydalı olacak ve süreci İstanbul/Beşiktaş/Levent-Etiler bölgesinde kalmakta olup, İstanbul adliyesi Çağlayan, İstanbul Anadolu adliyesi Kartal, Bakırköy, Küçükçekmece, Büyükçekmece Adliyelerinde boşanma avukatı arayan müvekkillerine avukat Enver Alper Mutluer 15 senelik tecrübesiyle, aile avukatı olarak, çekişmeli boşanma ve anlaşmalı boşanma avukatı olarak, nafaka, çocukların velayeti, maddi ve manevi tazminat, mal paylaşımı gibi konularda avukatlık hizmeti Bilgi Almak İçin Bize 0532 263 41 65 olan telefon numaramızdan ulaşabilirsiniz. Çalışma saatlerimiz hafta içi 0900-1800 tutmak için param yok nereye başvurabilirim ?İstanbul Barosu Adli Yardım Bürosu, hafta içi her gün hukuki yardıma ihtiyacı olup avukatlık hizmetinden yararlanmak için maddi olanağı bulunamayanlara, altı şubesi ve merkez bürosuyla hizmet sunmaktadır. Başvuru sırasında istenen belgeler; alınacak fakirlik belgesi, alınacak ikametgah belgesi, cüzdan fotokopisi, için gerekli belgelerin fotokopisiNOT Merkez ve şubelerimize yapılacak başvuruların randevu alınarak yapılması rica olunur.Merkez Büromuz Adres İstiklal cad. Orhan Adli Apaydın sok. No8 Kat2-3 Beyoğlu/İstanbulTel 0212 393 08 29 Faks 0212 245 83 67Bakırköy Şubemiz Adres Osmaniye M. Şirin Sk. No28/32 Bakırköy/İstanbulTel 0212 393 08 14 Faks 0212 570 90 14Gaziosmanpaşa Şubemiz Adres Merkez Mah. Eyüp Yolu Ecla Sok. No7 Gaziosmanpaşa/İstanbulTel 0212 393 08 20 Faks 0212 616 88 57Kartal Anadolu Yakası Şubemiz Adres Cevizli Mahallesi Ulubey Sok No 4 Nursanlar Kartal 1 Plaza Kartal/İstanbul Tel 0216 585 21 60 Faks 0216 939 20 09Büyükçekmece Şubemiz AdresEkinoba Mah. Necip Fazıl Kısakürek Sokak No29 D4 Büyükçekmece/İstanbulTel 0212 393 08 23 Faks0212 863 11 02Çağlayan Kadın Hakları Merkezi Şiddeti Önleme Bürosu Adli Yardıma bağlı AdresÇağlayan Adalet Sarayı Çağlayan/İstanbulTel 0212 393 07 84 Faks0212 240 04 12Ümraniye Anadolu Yakası Şubemiz AdresSaray Mah. Alemdağ Cad. 175/B Ümraniye/İstanbulTel0216 585 21 91 Faks0216 630 25 Türk Medeni Kanunu’nun 162. Maddesi Hayata kast nedeniyle boşanma’ nedenini düzenlemiştir. Hayata kast nedeniyle açılan boşanma davası da özel boşanma nedenlerinden olup mahkemenin hayata kast olduğuna dair kanaatinin oluşması halinde boşanma talebi kabul edilecektir. Madde metni ise şu şekildedir Madde162- Eşlerden her biri diğeri tarafından hayatına kastedilmesi veya kendisine pek kötü davranılması ya da ağır derecede onur kırıcı bir davranışta bulunulması sebebiyle boşanma davası açabilir. Davaya hakkı olan eşin boşanma sebebini öğrenmesinden başlayarak altı ay ve her halde bu sebebin doğumunun üzerinden 5 yıl geçmekle dava hakkı düşer. Affeden tarafın dava hakkı yoktur.’ Türk Medeni Kanunu’na buradan ulaşabilirsiniz. Uygulamada hayata kast nedenine dayalı olarak açılan boşanma davası sayısı oldukça azdır. Nitekim hayata kast kavramının neleri kapsadığının birçok hususta değişkenlik göstermesi, genel boşanma nedenine dayalı olarak açılan boşanma davasının daha sağlıklı bir yol olması nedenleri bunda büyük etkendir. Peki hayata kasta örnek olabilecek hareketler nelerdir ve hangi haller hayata kast sayılmaktadır ? Hayata Kast Kavramı ve Örnekler Hayata kast ; eşlerden birinin diğer eşin hayatına kast etmesi yani öldürme amacı gütmesi ve buna yönelik harekette bulunmasıdır. Burada eşlerin fiili gerçekleştirmesi önem taşır. Hayata kast ; eşin öldürme amacı gütmesi ve bunu fiile dökmesi olmakla beraber bir eşin diğer eşi ölüme sürükleyici davranışlarda bulunması da hayata kast nedenini oluşturur. Nitekim eşi intihara yönlendirmek, ölen eşe seyirci kalmak, öldürme arzusuna ve buna bağlı fiile rağmen eşin ölmemesi veya fiilin teşebbüste kalması hususları da hayata kast nedeni oluşturur ve bu nedenlere bağlı olarak Hayata kast nedeniyle’ boşanma davası açılabilir. Yine bir eşin diğer eş üzerinden uyguladığı baskı vb. unsurlarla diğer eşin intihara sevk edilmesi de bu kapsama girecektir. Çünkü burada hayata kast somut olarak olmasa da psikolojik yönlendirme söz konusudur ve Yargıtay’ca bu durum hayata kast’ olarak kabul edilmiştir. Tehdit Etmek Hayata Kast Kapsamında Değerlendirilir Mi ? Hayata kast nedenine dayalı boşanma davası açmak için yukarıda saydığımız hususların varlığı yeterli olacaktır. Fakat tehdit, TMK kapsamında hayata kast sayılmayacaktır. Nitekim burada fiili olarak bir hayata kast olmadığı gibi, intihara yönlendirme gibi bir durum da yoktur. Tehdit hususundan genel boşanma nedenlerine dayanılarak açılan boşanma davasında faydalanılacaktır. Kadına Şiddet Kadına tokat/dayak atmak vb. Hayata Kast Kapsamında Değerlendirilir Mi ? Kadına yönelik şiddetin hayata kast kapsamında değerlendirilip değerlendirilmeyeceği her olaya göre değerlendirilir. Nitekim burada esas unsur zor kullanan eşin saikidir. Eşini öldürme amacı bulunmayan diğer eşin hayata kastının olmadığı düşüncesi hakimdir. Hayata Kast Halinde Af – Affetme Hali Hayata kastın varlığı halinde hayatına kastedilen eş, eşini affedebilir. TMK 162. Maddede belirtildiği üzere affeden tarafın dava hakkı yoktur. Af iradesinin yapılmasında herhangi şekli bir zorunluluk olmadığı gibi af beyanının bizzat diğer eşe yapılmasına da gerek yoktur. Affeden eş, beyanını 3. Kişiye karşı da gerçekleştirebilir. *Hayata kast fiiline yönelik Türk Ceza Kanunu anlamında bir kovuşturma veya soruşturma var ise ve hayatına kastedilen eş bu dosyalarda şikayetinden vazgeçer ise bu vazgeçme af sayılmayacaktır. Hayata Kast Nedeniyle Boşanma Davasının Miras Hukukuna Etkisi Hayatına kast edilen eş, bu durumun kanıtlanması ile birlikte Miras Hukukuna göre diğer eşi mirasçılıktan çıkarma hakkına sahiptir. Hayata Kast Nedeniyle Boşanma Davasında Hak Düşürücü Süre/Zamanaşımı Türk Medeni Kanunu’nun 162. Maddesi hayata kast nedeniyle açılacak boşanma davasında hak düşürücü süreleri göstermiştir. Buna göre; boşanma nedenini öğrenmeden itibaren 6 ay ve her halde hayata kast eyleminin üzerinden 5 yıl geçmesiyle kişinin dava açma hakkı sona erecektir. Boşanma hususunda detaylı yazımıza buradan ulaşabilirsiniz Boşanma Davaları Zina yapan eş aleyhine boşanma davası açılabilmesi için bu eşin dava hakkı olan eş tarafından affedilmemiş olması gerekir. Zina nedeniyle boşanma davasının, boşanma nedeninin zinanın öğrenilmesinden itibaren altı ay ve en çok zinanın yapıldığı tarihten itibaren beş yıl içinde açılmış olması gerekir. Zina, 1926 tarihli 765 sayılı Türk Ceza Yasası’nın 440, 441 ve 442. maddelerinde suç olarak bir kadınla karı koca gibi yaşayan erkeğe ve o erkeğin evli olduğunu bilerek birlikte olan kadına 6 aydan 3 seneye kadar hapis cezası öngören 441. maddeyi Anayasa Mahkemesi AYM 23 Eylül 1996’da verdiği kararla iptal bir erkekle ilişki kuran evli kadına ve kadının evli olduğunu bilerek ilişki kuran erkeğe 6 aydan 3 seneye kadar hapis cezası öngören 440. Maddeyi de AYM, 23 Temmuz 1998’de de iptal yaşayan evli çiftlerle ilgili zina suçlamasını düzenleyen 442. Madde de 13 Temmuz 1999’da AYM tarafından iptal 2004 yılına kadar Türk Ceza Kanunu’nda kadınlarla erkekler arasındaki eşitlik ilkesini ciddi derecede ihlal edecek bir düzenleme olarak yer alıyordu. Erkeklerin bir kereliğine bir kadınla ilişkiye girmesi suç sayılmıyordu, ancak altı ay kadar süreyle herkesin kendilerini evli sanacağı şekilde başka bir kadınla yaşıyorsa o zaman erkek için zina suçu sayılıyordu. Kadınların evine akşamüstü bir erkek ziyarete gelse bile bu zina kabul ediliyordu ve 2004’te kaldırıldı bu üzere zinanın oluşabilmesi için aralarında evlilik bağı bulunmayan kişiler arasında cinsel ilişki yaşanması cinsel ilişki nedir? Hangi haller cinsel ilişki kapsamındadır? Karşı cinsi öpmek zina sayılır mı? Öpüşmek cinsel ilişkiye girer mi, zina mıdır? Karşı cinse dokunmak cinsel ilişkiye girer mi, zina mıdır?Zinanın ne olduğunu tam olarak algılayabilmemiz için zinanın tanımında bulunan cinsel ilişkinin ne olduğunu, cinsel ilişki tabirinden ne anlamamız gerektiğini bilmemiz gerekmektedir. Bundan dolayı cinsel ilişkinin tanımına bakılmalıdır. Cinsel ilişkinin tanımına iki sözlükte rastlanılmaktadır. Veteriner Hekimliği Terimler Sözlüğüne göre cinsel ilişki; Cinsi münasebet, penisin vajinaya girmesi sonucu spermanın boşaltılması olarak tanımlanmıştır. Hemşirelik terimler sözlüğü - 2015’e göre ise cinsel ilişki; cinselliği paylaşan iki tarafın cinsel etkinliklerden bedensel ve ruhsal olarak doyum ve haz alması şeklinde tanımlanmıştır. Görüleceği üzere zinanın temelini oluşturan cinsel ilişkinin tanımında sözlükler arası farklılıklar bulunmaktadır. Burada zinanın tanımında Yargıtay uygulamalarını göz önüne almakta yarar vardır. Yargıtay kararları genel itibariyle incelendiğinde Yargıtay; zinanın varlığı için gerekli olan cinsel ilişkiyi cinsel organların birleşmesi, penisin vajinaya girmesi şeklinde anlamaktadır. Fakat kişilerin zina ederken yani cinsel birleşme yaşanırken yakalanması oldukça zor olduğundan ispat edilen çeşitli olaylar ve olgular bir zinanın bulunduğu hususunda hâkime kanaat verdiği takdirde, hakim, zina suçüstü tespit edilmemiş olsa bile boşanmaya karar verebilir. O halde Yargıtay kararlarına yansımış ve zina edildiğine işaret eden davranışlar ve olayların örneklerine bakmak gerekirYargıtay Kararları Işığında Zina YARGITAY 2. HUKUK DAİRESİ 2012/16833 E., 2013/17864 K. Göre;Yapılan soruşturma ve toplanan delillerden; davalı-karşı davacı kadın'ın günü ortak konuta erkek aldığı, bu şahsın banyoda yarı çıplak vaziyette gizlenmiş halde bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu vakıa mahkemece de sabit kabul edilmiştir. Kadının, yalnızken bir başka erkeği ortak konuta alması ve bu şahsın yarı çıplak vaziyette gizlenirken yakalanması zinanın varlığına delalet eder. Bu bakımdan zina 2. HUKUK DAİRESİ 2010/5442 E., 2010/7658 K. Göre;Yapılan soruşturma ve toplanan delillerden davalının tarihinde evden kaçıp geceyi başka bir erkeğin evinde geçirdiği anlaşılmaktadır. Bu durum zinanın varlığı için yeterlidir. Zina yapan eşi affeden tarafın zina sebebiyle boşanma davası açmaya hakkı yoktur. Ancak başka sebeplere dayanarak dava tek taraflı kullanılan bir irade açıklamasıdır. Kişinin zina eden eşe karşı seni affediyorum demesi yeterli olmaktadır. Bununla birlikte bu irade açıklaması söylenmemiş olsa dahi kişinin zina eden eşe karşı affeder tavırlarla birlikte yaşaması, olayı kabullenmesi de af hükmündedir. Nitekim Yargıtay’ın içtihatlarına yansımış ve af sayılabilecek birçok örnek davranış bulunmaktadır. Bunlardan bazıları şöyledirYARGITAY 2. HUKUK DAİRESİ 2010/19506 E., 2010/18684 K. Göre;Dava münhasıran zina sebebine dayanmaktadır. Davacının, eşinin bir başka kadınla ilişkisine dair görüntü kayıtlarını ihtiva eden CD'yi dava tarihinden dört yıl önce elde ettiği, davacı hakkındaki şantaj suçuna ilişkin ceza mahkemesinin mahkumiyet kararından anlaşılmaktadır. Bu kasetin elde edilmesinden sonra tarafların evlilik birliği devam etmiştir. Davalının başka kadınla ilişkisinin devam ettiğine ilişkin bir delil bulunmamaktadır. Bu olaya rağmen evlilik birliğinin devam etmiş olması, af niteliğindedir. Affeden tarafın da dava hakkı yoktur 2. HUKUK DAİRESİ 2009/19942 E., 2010/21140 koca tarafından açılan boşanma davası, münhasıran zina sebebine dayanmaktadır. Dinlenen davacı tanıklarının beyanlarındaki hadiseler 2005 ve 2006 yıllarına aittir. Bu olaylardan sonra tarafların başka bir yere taşındıkları ve evlilik birliğinin uzunca bir süre devam ettiği, davalı-davacı kadının en son tarihinde ortak konuttan ayrılıp, önceki evliliğinden olma çocuğunun yanında kalmaya başladığı toplanan delillerden anlaşılmaktadır. Davacı-davalının, eşinin kendisi evde yokken bir başka erkeği eve aldığını bildiği halde, bu olaylardan sonra evlilik birliğini devam ettirmiş olması af niteliğindedir. Affeden tarafın dava hakkı yoktur Elif Boşanmanın Özel Sebepleri Boşanmanın Özel Sebepleri1-ZİNA TMK m. 161Zinanın Şartları2-HAYATA KAST, PEK KÖTÜ VEYA ONUR KIRICI DAVRANIŞ TMK m. 162HAYATA KASTPEK KÖTÜ DAVRANIŞAĞIR DERECEDE ONUR KIRICI DAVRANIŞ3-SUÇ İŞLEME VE HAYSİYETSİZ HAYAT SÜRME TMK m. 163SUÇ İŞLEMEHAYSİYETSİZ HAYAT SÜRME4-TERK TMK m. 164 Madde 164- 5-AKIL HASTALIĞI TMK m. 165Boşanmanın Genel SebepleriEVLİLİK BİRLİĞİORTAKMÜŞTEREK HAYATKUSUREVLİLİK BİRLİĞİNİN TEMELİNDEN SARSILMASI 1-ZİNA TMK m. 161 Zina, kesin ve özel boşanma sebebidir. Zina, genel olarak evlilik birliği devam ederken eşlerden birinin karşı cinsten biri ile isteyerek cinsel ilişkiye girmesi olarak tanımlanmaktadır. Hâkim zina olayını belirledikten sonra boşanmaya karar vermek zorundadır. Zina olayının ispatlandığı durumlarda hâkim takdirini kullanamaz. Dava boşanma ile neticelenir. Zinanın Şartları Zinadan söz edebilmek için; Tarafların resmen evli olmaları gerekirEvlilik birliği içinde karşı cinsten biri ile cinsel ilişki kurulmasıEşcinsel ilişkiler zina sayılmaz. Ancak eşcinsel ilişki durumunda şiddetli geçimsizlik veya haysiyetsiz hayat sürme nedeniyle boşanma davası ayrılık kararı sonucu ayrı yaşıyor olsalar dahi karşı cinsten biriyle cinsel ilişki kurma zina ilişki tarafların iradesi isteği ile olmadır. İradi olmayan Tecavüz vs. cinsel ilişkiler zina kere bile zina yapılması boşanma davası açmak için sebebiyle boşanma davası açabilmek için, zina fiilinin öğrenildiği tarihten itibaren 6 ay içinde dava açmak gerekir. Bu süre hak düşürücü bir süredir. Zina fiilinin üzerinden 5 yıl geçmişse zinaya dayanarak boşanma davası sebebiyle açılmış olan boşanma davasından feragat edilmişse. Aynı fiile dayanarak bir daha boşanma davası m. 161/ 3’e göre “affeden tarafın dava hakkı yoktur”. Yani zina eden eşini affeden taraf zina sebebiyle dava açamaz. 2-HAYATA KAST, PEK KÖTÜ VEYA ONUR KIRICI DAVRANIŞ TMK m. 162 Kanun bu maddede üç ayrı mutlak boşanma sebebi saymaktadır. HAYATA KAST Eşlerden biri diğer eşi kasten öldürmeye çalışmışsa bu sebeple boşanma davası açılabilir. *Hayata Kast öldürmeye teşebbüs fiilinin kasten, yani eşlerden birinin diğerini “öldürme amacıyla yani kastıyla” işlenmesi gerekir. Yani öldürmeye teşebbüs fiilini işleyen eşin bunu bileyerek ve isteyerek yapması gerekir. *Öldürme kastı olmayan fakat suç oluşturan fiiller bu maddenin kapsamına girmez. Mesela kocanın sebep olduğu trafik kazası sonucu hayati tehlike geçiren kadın eşine karşı bu maddeye istinaden boşanma davası açamaz. *Eşler dışında yakın akraba ve çocuklara karşı bu suçun işlenmesi yine bu madde kapsamı dışındadır. *Eşi intihara teşvik ya da intihara yardım etmekte bu madde kapsamında değerlendirilir. *Aynı şekilde yaralı eşin hayatını kurtarmak için gerekeni yapmama eşin ölmesini isteme de bu madde kapsamındadır. *Öldürmeye teşebbüs fiilinin planlanarak taammüden ya da ani bir kararla veya bir öfke sonucu gerçekleşmiş olması önemli değildir. * Kanun metni “kast” şartını öngördüğü için temyiz kudreti olmayan kişilerin eşlerinin canına kastetmesi, boşanma sebebi oluşturmaz. * Ancak öldürmeye teşebbüs hayata kast fiilini işleyebilmek için içki içen, uyuşturucu madde alarak temyiz kudretini bilerek geçici olarak kaybeden eş içinde bu maddeye istinaden boşanma davası açılabilir. PEK KÖTÜ DAVRANIŞ Kötü davranış, diğer eşin vücut bütünlüğüne, ruh ve beden sağlığına yapılan her türlü saldırıdır. Eşi dövmek, aç bırakmak, eve kapatmak, eşi normal olmayan cinsel ilişkilere zorlamak, vahşi ve yırtıcı hayvanlarla baş başa bırakmak pek kötü davranışa örnek gösterilebilir. AĞIR DERECEDE ONUR KIRICI DAVRANIŞ Eşlerden birinin diğerinin onuruna, haksız ve onu küçük düşürmek, hakaret etmek amacıyla yaptığı saldırıdır. Bu saldırı söz, yazı veya hareketle olabilir. Onur kırıcı davranışlara, Eşlerin zina olmamasına rağmen kuşku yaratacak şekilde karşı cinsten biri ile birlikte olması, kadının evden kovulması, bakire olduğu halde kadın hakkında bakire olmadığı yönünde dedikodu yayılması, erkeğin iktidarsız olduğunun söylenmesi, kadının kocasına işyerinde hakaret etmesi vb. örnekler verebiliriz. TMK m. 162’ye istinaden boşanma davası açabilmek için, hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranışın öğrenildiği tarihten itibaren 6 ay içinde dava açmak gerekir. Bu süre hak düşürücü bir süredir. Hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranışın üzerinden 5 yıl geçmişse hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış sebep gösterilerek boşanma davası açılamaz. MK m. 162/ 3’e göre “affeden tarafın dava hakkı yoktur”. 3-SUÇ İŞLEME VE HAYSİYETSİZ HAYAT SÜRME TMK m. 163 TMK m. 163 kusura dayalı nisbi yani olayın varlığı davada ispat edilse dahi şartları oluşmamışsa hâkim boşanmaya karar vermeyebilir. bir boşanma sebebidir. SUÇ İŞLEME TMK m. 163 her suçu değil küçük düşürücü suçları boşanma sebebi saymıştır. Küçük düşürücü suç, cezanın ağırlığına göre değil toplumdaki anlayışa göre hâkim tarafından takdir edilecektir. Kanun koyucu burada hâkime geniş takdir yetkisi vermiştir. Genellikle uygulamada hırsızlık, tecavüz, dolandırıcılık, hileli iflas, rüşvet, zimmet, adam öldürme gibi suçlar küçük düşürücü suç olarak kabul edilmektedir. Küçük düşürücü suçtan dolayı boşanma davası açabilmek için herhangi bir süre sınırlaması yoktur. Ayrıca suç işleyen eşin bu suçtan bir ceza alıp almamasının da bir önemi yoktur. Her halükârda bu suçun evlilik birliği devam ederken işlenmesi gerekir. Evlilikten önce işlenmiş suçlardan dolayı bu maddeye dayanarak boşanma davası açılamaz. TMK 163. maddesi suç işlenmesi yanında bu suçun işlenmesinin evlilik birliğini çekilmez hale getirdiğinin de ispatlanmasını öngörmüştür. HAYSİYETSİZ HAYAT SÜRME Uygulamada genelde ayyaşlık, madde bağımlılığı, kumarbazlık, genelev işletmek, eşcinsellik, kadın ticaretinin yapılması, muhabbet tellallığı haysiyetsiz hayat sürme olarak değerlendirilmektedir. Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin bir kararında da belirtildiği gibi “haysiyetsiz yaşamın varlığından söz edebilmek için; yaşanılan toplumun değer yargılarına ters düşen namus, şeref ve onurlu davranışlarla bağdaşmayan bir yaşam biçimini benimsemek ve devamlılık arz edecek şekilde yaşamak gerekir”. Yargıtay kararında da belirtildiği gibi bir seferlik haysiyetsiz davranış boşanma sebebi olamaz, bu davranışın yaşam biçimi olarak benimsenmesi ve devamlılık arz etmesi gerekir. 4-TERK TMK m. 164 Madde 164- Eşlerden biri, evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerini yerine getirmemek maksadıyla diğerini terk ettiği veya haklı bir sebep olmadan ortak konuta dönmediği takdirde ayrılık, en az altı ay sürmüş̧ ve bu durum devam etmekte ve istem üzerine hâkim veya noter tarafından yapılan ihtar sonuçsuz kalmış̧ ise; terk edilen eş, boşanma davası açabilir. Diğerini ortak konutu terk etmeye zorlayan veya haklı bir sebep olmaksızın ortak konuta dönmesini engelleyen eş de terk etmiş̧ sayılır. Davaya hakkı olan eşin istemi üzerine hâkim veya noter, esası incelemeden yapacağı ihtarda terk eden eşe iki ay içinde ortak konuta dönmesi gerektiği ve dönmemesi halinde doğacak sonuçlar hakkında uyarıda bulunur. Bu ihtar gerektiğinde ilan yoluyla yapılır. Ancak, boşanma davası açmak için belirli sürenin dördüncü̈ ayı bitmedikçe ihtar isteminde bulunulamaz ve ihtardan sonra iki ay geçmedikçe dava açılamaz. *Eşlerden birinin evlenmenin kendisine yüklediği görevleri yapmamak amacıyla ortak konuttan ayrılması. Ortak konutu terk haklı bir sebebe dayanıyorsa bu şart gerçekleşmiş olmaz. *Haklı sebep ortadan kalktığı halde ortak konuta dönmemek. *Terkin en az altı ay sürmesi *Ortak konutu terk eden eşe hâkim ya da diğer eş tarafından ihtarda bulunulması ve eşin buna rağmen konuta dönmemesi * Eşlerin ayrı yaşamasına karar verilmesi sebebiyle konutu terk etmek, terk sayılmaz * Boşanma davası açıldıktan sonra konutu terk etmek, terk sayılmaz. *Ayrılık davası açılmasından sonra konutu terk etmek, terk sayılmaz. * Tedbir nafakası davası açılmasından sonra konutu terk etmek, terk sayılmaz. * Ortak konutun bağımsız olmamasından dolayı eşler anne -baba veya yakın akrabalarla birlikte yaşıyorsa ortak konutun terk edilmesi terk sayılmaz. *İhtar terkin dördüncü ayında gönderilebilir. Ancak dava açmak için iki aylık sürenin daha geçmesi gerekir. Yani altı aylık sürenin dolması beklenir. * İhtar bir yıl sonrada bile çekilse dava ihtarın tebliğ tarihinden itibaren iki ay sonra açılabilir. 5-AKIL HASTALIĞI TMK m. 165 Akıl hastalığının boşanma sebebi olabilmesi için şu üç şartın birlikte gerçekleşmesi gerekir; Akıl hastalığı evlilik sırasında var olmadır. Önemli olan boşanma davası açıldığı sırada akıl hastalığı mevcut olmalıdır. Akıl hastalığı evlenmeden önce de mevcut ise ayrıca boşanma davasının yanı sıra mutlak butlan sebebiyle evliliğin iptali de hastalığının kalıcı olduğu resmi sağlık kuruluşlarından alınan bir raporla hastalığının diğer eş yönünden ortak hayatı çekilmez hale getirmiş olmalıdır. Boşanmanın Genel Sebepleri Genel boşanma sebepleri TMK 166. maddesinde düzenlenmiştir. TMK 166/I-II “Evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış̧ olursa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir. Yukarıdaki fıkrada belirtilen hallerde, davacının kusuru daha ağır ise, davalının açılan davaya itiraz hakkı vardır. Bununla beraber bu itiraz, hakkın kötüye kullanılması niteliğinde ise ve evlilik birliğinin devamında davalı ve çocuklar bakımından korunmaya değer bir yarar kalmamışsa boşanmaya karar verilebilir.” şeklindedir. Bu maddede “evlilik birliği” “ortak hayat” ve “kusur” kavramlarından bahsedilmektedir. Boşanmanın genel sebeplerini anlayabilmek için bu kavramlara açıklık getirmek gerekmektedir. EVLİLİK BİRLİĞİ TMK m. 185’e göre “evlenmeyle eşler arasında evlilik birliği kurulmuş olur.” Evlilik birliğinin oluşması için herhangi bir süreye ihtiyaç yoktur. Evlilik birliğinin kurulması anlık bir olaydır. Medeni kanunumuza göre “evlilik birliği” evlenme akdinin yapılmasıyla oluşur. Yani taraflar medeni kanunumuzda belirtilen şekil ve usullere uygun olarak evlendirme memuru önünde evlenmeye ilişkin iradelerini ortaya koydukları anda evlilik birliği kurulmuş olur. Evlilik birliği ölüm, butlan ve boşanma kararının kesinleşmesine kadar devam eder. Evlilik birliği “ölüm” haricinde ancak bir MAHKEME KARARI ile son bulur. ORTAKMÜŞTEREK HAYAT Evlilik birliği içinde eşlerin bir takım hak ve yükümlülükleri vardır. Medeni kanunumuz bu hak ve yükümlülükleri 185 ile 201. maddeler arasında düzenlemiştir. Evlilik birliğinin mutluluğunun sağlanması, çocukların bakımı, birlikte yaşamak, eşine sadık olmak, oturacakları konutu AİLE KONUTUNU birlikte seçmek, evlilik birliğini birlikte yönetmek, evlilik birliğinin giderlerine güçleri oranında emek ve mal varlıkları ile katılmak, meslek ve iş seçerken evlilik birliğinin huzur ve yararını gözetmek gibi. İşte sözünü ettiğimiz “ORTAK HAYATIN” kurulabilmesi için eşlerin evlilik birliğinin kendilerine yüklediği hak ve sorumlulukları yerine getirmeleri için makul bir süre birlikte yaşamaları gerekir. Yani ortak hayatın oluşması için belirli bir sürenin geçmesi gerekmektedir. Ortak hayata eşlerden birinin isteğiyle her zaman son verilebilir. KUSUR TMK 166. maddesine göre boşanma davası açan eş davacı kusursuz, az kusurlu veya ağır kusurlu olabilir. “Tam kusurlu” eşin boşanma davası açmaya hakkı yoktur. Başka bir deyişle hiçbir kusuru olmayan eşe karşı boşanma davası açılamaz. Aleyhine dava açılan eşte mutlaka az da olsa kusurlu olmalıdır. Çünkü hukukun en temel ilkelerinden biri olan ve Yargıtay’ın da birçok kararında da belirttiği gibi “Hakkın kötüye kullanılmasını kanun korumaz. Hiç kimse kendi eylemine ve tamamen kendi kusuruna dayanarak bir hak elde edemez.” TMK 166. Maddesine istinaden açılan boşanma davasında, davacının kusuru davalıya göre daha ağır ise davalının açılan boşanma davasına itiraz hakkı vardır. Bununla beraber bu itiraz, hakkın kötüye kullanılması niteliğinde ise ve evlilik birliğinin devamında davalı ve çocuklar bakımından korunmaya değer bir yarar kalmamışsa boşanmaya karar verilebilir TMK m. 166/ 2 Evlilik birliğinin devamında davalı ve çocuklar bakımından korunmaya değer bir yarar kalmamışsa, davalı eş sırf davayı uzatmak ve davacı eşin zarar görmesini sağlamak, ondan intikam almak amacıyla bu itiraz hakkını kullanıyorsa bu durumda hakkın kötüye kullanılmasından bahsedebiliriz. Şunu da unutmamak gerekir ki her boşanma davası parmak izi niteliğinde olup, birbirinden bağımsız her davanın ve tarafların özelliklerine göre ayrı ayrı değerlendirilmesi gerektiğinden bahsettiğimiz genel kuralları her olayda ayrı ayrı değerlendirmek icap eder. Ağır kusurlu eşin açtığı boşanma davasında davalının yaptığı itiraz olayın özelliklerine göre bazen hakkın kötüye kullanılması kabul edilebileceği gibi bazen de böyle değerlendirilmeyebilir. Boşanma davasında tarafların kusuru eşitse boşanmaya karar verilir. Davacı ve davalının eşit kusurlu olduğu hallerde davalının davaya itiraz hakkı yoktur. Eşit kusurun belirlenmesinde Yargıtay uygulamaları belirleyici olmaktadır. “Davalı-karşı davacı kadının eyleminin sadakatsizlik boyutuna varmayan güven sarsıcı davranış olduğu anlaşılmaktadır. Ayrıca davacı-karşı davalı erkeğin makul bir sebep olmaksızın çocuk istemeyerek kusurlu olduğu sabittir. O halde, güven sarsıcı davranışta bulunan ve kıskanç olan davalı-karşı davacı kadın ile şans oyunları oynayan, aile bütçesini iyi yönetemeyen ve çocuk istemeyen davacı-karşı davalı erkek boşanmaya sebep olan olaylarda eşit kusurludur.” “Davalı kadının, eşinin ailesi ile görüşmek istemediği, kendi annesinin evliliğe olan müdahalesine ses çıkarmadığı buna karşılık davacı erkeğin de annesinin müdahalesine izin verdiği ve tarafların ayrılmalarına sebep olan son olayda eşini Konya iline rıza ile gönderdikten sonra telefonlara çıkmamak ve aramamak suretiyle boşanma davası açtığı, bu durumda eşlerin eşit kusurlu olduğu….” “KADIN EŞİN KAYINVALİDESİNE HAKARET VE SALDIRISI, KADIN EŞİN KÖYDE YAŞAMAYI KABUL ETMEMESİ, ERKEK EŞİN FİZİKİ ŞİDDET KULLANMASI, ERKEK EŞİN HAKARETİ EŞİT KUSUR” “Davacı-karşı davalı kadının eşine hakaret ettiği, davalı-davacı erkeğin de annesinin eşini aşağılamalarına ve ailesinin evlilik birliğine müdahalelerine sessiz kaldığı anlaşılmaktadır. Tarafların gerçekleşen kusurlu davranışlarına göre boşanmaya sebep olan olaylarda eşit kusurlu olduklarının kabulü gerekir.” EVLİLİK BİRLİĞİNİN TEMELİNDEN SARSILMASI Evlilik birliğinin temelinden sarsılması genel nitelik taşır. Ortaya çıkan her türlü olgu ya da olay boşanmaya sebebiyet verebilir. Burada belirli bir olaydan bahsetme imkânı yoktur. Her türlü olay evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebebiyet verebileceğinden kanun kapsamında bu nitelikteki oldu ve olayları sayma yoluna gidilmemiştir. Eş söyleyişle geçimsizliğe sebebiyet verebilecek olay ve hadiseler çok çeşitli olduğundan evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebebiyet verebilecek olaylar tahdidi olarak kanunda düzenlenmemiştir. ALİ İHSAN İPEK, TÜRK HUKUKUNDA GENEL BOŞANMA SEBEPLERİ, SAYFA 27 TMK 166. Maddesine istinaden açacağınız boşanma davalarında, sizin yaşadığınız olayların gerçekleşme şekli, sizi nasıl etkilediği, dini ve ahlaki inançlarınız, yaşam şekliniz sosyal ve ekonomik durumunuza göre davanız görülecektir. Açılan davanın sonucu boşanma şeklinde gerçekleşse bile boşanmanın feri sonuçları nafaka, velayet, maddi-manevi tazminat açısından karşı tarafa farklı sonuçlar olarak etki edecektir. Bu nedenle sizin yaşadığınız olayların sonuçlarında hak kayıplarının önüne geçmek için deneyimli bir boşanma avukatı ile yola çıkmanızda yarar vardır. Hukuk sisteminin sizi anlamasını sağlarsanız hukuka uygun tüm taleplerinizi elde edersiniz. Boşanma sebebi olarak gösterilen vakıaların varlığından çok bu olayların sizi ne kadar ve nasıl etkilediğinin doğru bir şekilde ifade edilmesi ve bu hususun hukukun kabul ettiği deliller ile ispat edilmesi ile sonuç elde edilecektir. Genel boşanma sebeplerine dayanan bir boşanma davasında Türk Hukuk sistemine göre af niteliğinde veya hoşgörüyle karşılanmış olan davranışlarda bilinmelidir. Bu nedenle karşı tarafın sizin af veya hoşgörü niteliğindeki bir davranışınızı ispatlaması durumunda dava sonucu beklentinize uygun olarak sırf boşanma iradesi göstermeniz nedeni ile boşanma ile sonuçlansa da kişinin kendi kusuru ile hak elde etmesi mümkün değildir. Bu nedenle karşı tarafın sizin için yıkıcı sonuçlar doğuracak davranışlarını da biliyor olmanızda fayda var. Boşanma sebebi olarak gösterilen olayların evlilik birliğini temelinden sarstığının kabulü için aynı zamanda bu olayların eşlerden birini “ortak hayatı devam ettirmesinin kendisinden beklenmeyecek derecede” olumsuz etkilemesi gerekmektedir. Bu subjektif bir durumdur. Aynı olay diğer eşi bu kadar etkilemeyebilir. Önemli olan bu olayın dava açan eşi ne şekilde etkilediğidir. Evlilik birliğini temelinden sarsan ve boşanma sebebi olarak gösterilen olayların eşler arsında meydana gelmesi ve bu olay nedeni ile eşler arsında çıkan geçimsizliğin düzelmesinin ya da ortadan kalkması ihtimali bulunmamalıdır. Bir başka hususta yaşanan olaylar sebebiyle eşlerin evlilik birliğini devam ettirip ettirmemem noktasında istek ve arzularının bulunup bulunmadığıdır. Bir başka kıstas ise evlilik birliğinin devamı veya son bulması halinde eşler ve çocuklar bakımından ortaya çıkacak menfaatin karşılaştırılmalı ve ortaya çıkacak sonuca göre karar verilmelidir. Evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle açılan boşanma davalarında Yargıtay uygulamasına da baktığımız zaman ekonomik sebepler, cinsel sebepler, hastalıklar, eşlerin sadakatsizliği ve güven sarsıcı davranışları, eşlerin şeref ve haysiyetine yönelik söz ve davranışlar, eşlerin dini inancına yönelik söz ve davranışlar evlilik birliğini temelinden sarsan olaylar olarak değerlendirilmekte ve boşanma sebebi sayılmaktadır. Boşanmanın genel veya özel sebeplerinden herhangi birine sahipseniz ve boşanmak için hangi adımları atmanız gerektiğini bilmiyorsanız mutlaka deneyimle ve alanında uzman bir boşanma avukatından randevu alarak en doğru bilgiyi boşanma avukatından almanız en yerinde karar olacaktır.

affeden tarafın dava hakkı yoktur